İNSAN SEVDİĞİNE GÜN MÜ AYIRIR? Hayatını Adamalı...
Sevgi, İbadet boyutuyla (inanç) Allah'a ve Resulüne yönelme, irtibat kurma vesilesi olurken, muamelat (uygulama) boyutuyla da insanların birbirlerine yönelmelerini, ilgi ve alaka kurmalarını, bütünleşmelerini, sosyal hayatlarını esaslı bir sisteme bağlamalarını sağlayan en önemli nimettir.
Ali imran suresi 31. ayette Yüce Allah “De ki: "Allah'ı seviyorsanız bana uyun. Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah affeder ve merhamet eder". Buyurur.
Ebu Hüreyre radıyallahu anh' ın rivayet ettiği bir hadisi şerifte de Resülullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Canım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız!"1
Sevginin kutsiyeti Ayetler ve hadislerle bu kadar ön planda tutulmuşken, Bu nimetin kapatial sermayenin tüketim aracı olarak kullanılması ve insanların adeta köleleştirilmesi son derece tehlikelidir. Sevgi manevidir maddi eşyalarla ölçülemeyeceği gibi parasal karşılığıda yoktur. Sevgi'nin ileri boyutu aşktır. Sevdiğinde kaybolmadır.
Mecnun namaz kılan birinin önünden geçer. Adam : "Ey Mecnun beni görmüyor musun da namaz kılarken önümden geçiyorsun?" Mecnun cevabı yapıştırır : "Be adam ben Leyla'yı düşünürken seni görmedim, Sen Mevla'yı düşünürken beni nasıl gördün? "
Sevgi'nin aşkın boyutu bu kadar derin iken onun bir güne hasredilmesi, maddi bir takım şeylerle, parayla ona karşılık bulmaya çalışılması çok ama çok anlamsızdır. Daha da önemlisi kişinin sevdiğine sınırlama getirmesidir
Bir gün bir derviş bir kucak dolusu elma ile bayırlar aşan bir gence rastlamış… Bozkırın sıcağında yorgunluktan bitkin bir halde iken ; “Nereye gidersin? Ne doldurdun kucağına?” diye sormuş derviş. Uzak bir tarlayı işaret etmiş kız: “Sevdiğim çalışıyor orada…Ona elma götürüyorum.” Demiş. “Kaç tane var” diye soruvermiş derviş. Kız şaşkın: “İnsan sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç?” deyivermiş.. Ve usulca koparıvermiş derviş elindeki tespihin ipini..
Olay bu, İnsan sevdiğine ömrünü vermeli. Günü nü değil.
Peki, Sevgililer Günü kutlanabilir mi?
Bu günün tarihçesine bakıldığında bir Müslüman'ın bu günü kutlaması asla caiz değildir. "Kim bir kavme benzerse o da onlardandır" hadisinin Muhatabı olur ve masiyet işlemiş olur. Ancak Kişinin sevdiği bir kimseye dilediği zaman hediye alması ve hediyeleşmesi caizdir ve tavsiyede edilir.
Selam ve dua ile...
E mail: hasandemirci1@hotmail.com @hasandemi